OKÜLER ELEKTROFİZYOLOJİK TESTLER
Elektrofizyolojik testler, gözün görme tabakasından beyindeki görme merkezine kadar olan görme yollarının ayrıntılı olarak değerlendirilmesini sağlayan tanı yöntemleridir.
Göze direkt ışık parlamaları veya sıklıkla dama tahtası şeklinde desen uyaran gösterilerek retina (gözün görme tabakası) ve optik sinirde (görme siniri) oluşan yanıtlar kaydedilir. Farklı elektrodiagnostik prosedürlerden kaydedilen sinyaller, retina içindeki farklı seviyelerden toplanan hücresel yanıtları temsil eder. Bu yanıtlar; özellikle hastanın kliniği ve muayane bulguları birbiriyle uyumlu olmadığında, çocuklarda, bazı kalıtsal retinal hastalıkların tanı ve takibinde, optik sinir hastalıklarında, ve bazı göze zararlı olabilecek ilaçların oküler toksisite gelişiminin takibinde yardımcı olurlar. Bu testlerin çekimi ve yorumlanması Uluslararası Klinik Elektrofizyoloji Derneği (ISCEV) tarafından önerilen standartlar doğrultusunda yapılmaktadır.
VEP (Visual Evoked Potentials, Görsel Uyarılmış Potansiyel)
VEP özellikle optik sinir ve görme yollarının değerlendirilmesinde kullanılan objektif testtir ve görme sisteminin retinadan beyindeki görme merkezine kadar olan fonksiyonel bütünlüğünü gösterir. Flaş veya desen uyaran kullanılarak yapılır.
Flaş VEP, uyumu düşük olan kişilerde ve çocuklarda veya görme düzeyi çok düşük olan kişilerde kullanılır. Flaş uyarımı ile beyindeki görme merkezinin herhangi bir retinal mesajı alıp almadığı anlaşılır.
Patern VEP, test yapılırken dama tahtası şeklinde desenler gösterilerek yapılır.
Görme yollarını veya beyinde görme merkezini etkileyen herhangi bir anormallik VEP değişikliklerine sebep olabilir. Multiple skleroz, gliom, optik nörit tanı ve takibinde yararlıdır. Ayrıca açıklanamayan görme kayıplarında, görme engelliliğinin tayininde, objektif görme keskinliği tayininde kullanılmaktadır. Fonksiyonel görme kaybı düşünülen hastalarda pattern VEP’in görme keskinliğini objektif olarak daha doğru belirlediği gösterilmiştir. Sağlık kuruluna başvuran hastalarda da objektif görme keskinliği tayininde gerekli görülürse kullanılabilir. Gerektiğinde diğer testlerle birlikte istenerek değerlendirme yapılır.
Elektroretinografi (ERG)
Elektroretinografi (ERG) ve elektrookulografi (EOG) retina foksiyonlarını incelemede kullanılır. Bu testler görme yollarının bir bütün olarak değerlendirilmesini sağladığı için oftalmolojide önemli tanı yöntemlerindendir. Retina hastalıkları, glokom ve optik sinirin etkilendiği nörolojik hastalıklarda tanıyı desteklemek; çocuklarda görme yollarını ilgilendiren hastalıklarda görme fonksiyonunun takibinde; katarakt varlığında veya travma sonrası retina ve optik sinir fonksiyonlarının değerlendirilmesinde; retinatoksik ilaçların etkisinin belirlenmesinde, fonksiyonel görme kaybında objektif değerlendirmede kullanılmaktadır.
ERG, 100 yılı aşkın bir süredir retinanın farklı tabakalarının ayrıntılı değerlendirilmesi için kullanılmaktadır. Standart ERG klinisyene retinal görsel yoldaki işlev bozukluğunun yerini belirlemede yardımcı olmaktadır.
ERG’de ışık parlamaları veya desen uyaranlara retinadan elde edilen yanıt kaydedilir. Farklı uyaranlarla retina içindeki farklı seviyeler değerlendirilir. Bu yanıtlar, özellikle klinik tablo görüntüleme yöntemleri veya subjektif fonksiyon ile korele olmadığında, görsel sistemin objektif fonksiyonunu belirlemede yardımcı olur. Farklı tipleri vardır:
Tam-alan ERG (flaş ERG)
Tam-alan ERG, tüm retinadan elde edilen yanıtların toplamıdır. Retinanın %20 veya daha fazlası etkilenmediği sürece normal bir yanıt elde edilir. Örneğin halk arasında sarı nokta olarak bilinen maküla hastalıkları gibi küçük retinal alanı etkileyen hasarlar bu testle değerlendirilemez. Bu testin yapılabilmesi için göz bebeği genişletilir. Göz önce karanlığa adapte edilip (en az 20 dakika bekletilerek) belli çekimler yapıldıktan sonra en az 10 dakika aydınlık adaptasyonu sonrası yapılan çekimlerle test tamamlanır.
Multifokal ERG (mfERG)
Tam-alan ERG'nin bir sınırlaması, kaydın tüm retinadan gelen toplu bir potansiyel olmasıdır. mfERG’de ise maküladaki farklı retina alanlarından birkaç dakika içinde elektriksel yanıtlar ayrı olarak kaydedilir. Bu nedenle özellikle maküler bölgeyi etkileyen hastalıklarda yararlıdır.
Pattern ERG
Retinal iç tabakalarının, özellikle de gangliyon hücrelerinin fonksiyonlarını değerlendirmek amacıyla patern (desen uyaran, sıklıkla dama tahtası şeklinde) bir uyarana oluşan yanıtı kaydeder. Hem maküler hastalıklarda, hem de retina ganglion hücreleri işlev bozukluğunda, dolayısıyla optik sinir hastalıklarında yararlıdır, ayırıcı tanısında yol gösterici olabilmektedir. P50'nin korunarak N95'te seçici azalma olması, düzeyinde işlev bozukluğu olduğunu gösterir.
Elektrookulografi (EOG)
EOG, retina dış tabakası olan retina pigment epitelinin fonksiyonel durumunu değerlendirmek için kullanılan elektrofizyolojik bir testtir. Göz hareketleriyle ortaya çıkan kornea ile retina arasındaki elektriksel potansiyeli kaydetme yöntemidir. Bu potansiyel, her iki göz iç ve dış kenarlarına cilt üzerine elektrot yerleştirilerek kaydedilir. Göz merkezden iki elektrottan birine doğru hareket ederse, bu elektrot retinanın pozitif tarafını "görür" ve karşı elektrot retinanın negatif tarafını "görür". Sonuç olarak, elektrotlar arasında potansiyel bir fark oluşur. Dinlenme potansiyelinin sabit olduğu varsayıldığında, kaydedilen potansiyel gözün pozisyonunun bir ölçüsüdür.
Retinanın yaygın olarak etkilendiği gece körlüğü gibi hastalıklarda ERG ile beraber ve ERG’deki hasarla doğru orantılı olarak etkilenmektedir, yani anormal EOG’si olan olgularsa genellikle ERG de anormaldir. Ancak özellikle Best hastalığı (bir maküler distrofi çeşidi) ve benzer bazı hastalıklarda tanısal önem taşımaktadır, ERG normalken EOG de bozulma ile tanı kesinleşir.
EOG nörolojik bozukluklarda da göz hareketlerini izlemek için kullanılabilir. Göz hareketleri ayrıca görsel hafıza, öğrenme veya dikkat gibi görsel algının bilişsel süreçleri hakkında bilgi verebilir.