Hastanemizde Meme Kanserine Karşı Farkındalık Etkinliği Düzenlendi.
20 Ekim 2022




Ankara Şehir Hastanemiz bünyesinde hizmet veren Onkoloji Hastanesinde “meme kanserinde erken teşhisin önemi ve farkındalığın arttırılması” amacıyla Meme Kanseri Farkındalık Etkinliği düzenlendi.

Ankara Şehir Hastanemiz bünyesinde hizmet veren Onkoloji Hastanesinde Dünya Sağlık Örgütünün Ekim ayını Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlemesi sebebiyle ‘Meme Kanseri Farkındalık Etkinliği’ düzenlendi. Kadınlarda en çok görülen kanser türü olan meme kanseri hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen etkinlikte stant açılarak hastalık ile ilgili bilgi aktarıldı.

Etkinliğe Onkoloji Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ercan Yeni ve Meme Endokrin Cerrahi Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Birol Korukluoğlu, Tıbbi Onkoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Burak Civelek ve Radyasyon Onkolojisi Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Süheyla Aytaç Aslan’ın yanı sıra hastane yöneticileri ve birçok sağlık çalışanı katıldı.

Etkinlik açılışında bir konuşma yapan Onkoloji Hastanemiz Başhekimi Prof. Dr. Ercan Yeni, meme kanserinde erken teşhisin önemine vurgu yaparak, ’Bizim bugün buradaki farkındalık toplantımızın gerekçesi, tanısı konulmamış hastaların, kullanmış olduğumuz ‘erken fark edersen çok şey fark eder’ sloganına uygun olarak kendilerini veya eşlerini, dostlarını uyarmaları ve zamanında, erkenden, tabiri caizse iş işten geçmeden bizlere ulaşmasının sağlanmasıdır. Bizim farkındalık programlarımızdan beklentimiz bu.” diyerek görüşlerini ifade etti.

Etkinliğin ardından İHA muhabirine konuşan Meme Endokrin Cerrahi Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Birol Korukluoğlu, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü ve yine kadınlarda görülen kanser ölümlerinin en yüksek oranda olduğu kanser türü olduğunu belirterek, “Gelişmiş ülkelerde her 8 kadından 1’inin yaşamları boyunca meme kanseri ile karşılaşacağı görülmekte. Ülkemiz açısından bakacak olursak bu batı bölgelerimizde 100 bin kadından 50 kadın için söz konusu. Bu doğuya doğru gittikçe 100 bin kadından 20 kadına kadar düşmekte bu oran. Bu orandaki farklılığın en temel sebebinin özellikle yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları olduğu düşünülüyor.” diye konuştu.
Meme kanserinde en önemli şeyin erken tanı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Korukluoğlu, erken tanı ile meme kanserindeki tedavisindeki başarı oranının yüzde 90’ların üzerine çıktığını ifade etti. Prof. Dr. Korukluoğlu, meme kanserinde şüphelenilmesi gereken bulguları açıklayarak, “Memede ve koltuk altlarında ele gelen kitleler, meme derisinde kızarıklık, şekil bozukluğu içe doğru çekintiler, yine meme başında kalınlaşmalar, içe doğru çekilmeler. Bunlar hep meme kanseri açısından şüphelendirecek bulgular.” diye belirtti.

Onkoloji Hastanemiz Tıbbi Onkoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Burak Civelek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü, bütün kadın kanserlerinin yaklaşık yüzde 30'unu oluşturuyor. Bunu şöyle örneklendirebiliriz; 40 daireli bir apartmanda yaşıyorsanız buradan ömür boyu en az 5 kişi veya 20 haneli bir köyden en az 2 kişi meme kanserine yakalanacak demek. Bu kadar sık görülüyor." bilgisini paylaştı.

Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yapılan faaliyetlerle hastalığın erken tanı ve tedavideki başarı oranlarının artırılmasını amaçladıklarını vurgulayan Prof. Dr. Civelek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meme kanserinin birtakım bulguları var ama maalesef hastalar genellikle doktora geç başvuruyor. Bu hastalıkla ilgili karşılaştığımız en sık bulgular, memenin şekil ve büyüklüğünün değişmesi, yeni gelişen ağrılı veya ağrısız kitleler, meme başında çekinti, cilt yapısında değişiklikler ve akıntı hatta koltuk altındaki bir şişlik bile meme kanseri belirtisi olabilir. Erken tanı konulduğunda tedavi başarı şansı çok artıyor, çok daha hafif, kısa süreli tedavilerle yüzde 90'lara varan başarı sağlamaktayız."

"40 yaşın üzerindeki kadınlar, iki yılda bir mamografi çektirmeli"

Prof. Dr. Civelek, Türkiye'de 40 yaşından sonra tüm kadınlara iki yılda bir mamografi çektirme, yılda bir defa klinik muayene ve bunun dışında aylık kendi kendine muayenenin önerildiğine dikkati çekerek, bunun dışında ailede hastalık öyküsü olanların 20-25 yaşından itibaren kendi kendine muayeneye başlaması gerektiğini vurguladı.

Meme kanserinin sadece yüzde 10'luk bir kısmının ailesel özellik gösterdiğini anlatan Civelek, meme kanserinin önlenebilir risk faktörleri içinde sigara, alkol kullanımı, obezite, doğum kontrol hapları kullanımının yer aldığını anlattı.

Prof. Dr. Civelek, hastalığın erkeklere göre kadınlarda daha fazla görüldüğünü, ileri yaş, erken menopoz, geç yaşta anne olmak veya hiç doğum yapmamak gibi risk faktörlerinin artıyor, çok daha hafif, kısa süreli tedavilerle yüzde 90'lara varan başarı sağlamaktayız."

Ankara Şehir Hastanemiz Radyasyon Onkolojisi Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Süheyla Aytaç Aslan, DHA muhabirine yaptığı açıklamada, obezite, alkol tüketimi ve hareketsiz yaşamın meme kanserine yakalanma ihtimalini arttıran risk faktörleri olduğunu söyledi. Ailede meme kanseri öyküsü olmasının meme kanserine yakalanma konusunda ciddi bir risk faktörü olduğunun altını çizen Prof. Dr. Aslan, kadınları meme kanserine karşın bilinçli olmaya davet etti.

25 yaşından büyük kadınların kendi vücutlarını tanımlarını ve her ay kendi kendine meme muayenesi yapmalarının gerekliliğine değinen Prof. Dr. Aslan, meme muayenesi esnasında ele sertlik gelmesi, iki meme arasında boyut ve şekil farkı olması, meme başında çekilmeler ve akıntıların gözlemlenmesi durumunda kadınların ertelemeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalarını tavsiye etti.

Etkinliğin ardından hastanemiz yöneticileri ve çalışanları Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında hastanemiz çevresinde farkındalık yürüyüş gerçekleştirdi.


Meme Kanseri.PNG