Ankara Bilkent Şehir Hastanemizde, toplum sağlığında önemli bir yer tutan Penisilin Alerjisi Günü Farkındalık Etkinliği gerçekleştirildi.
Etkinlik, Çocuk Hastanemizin Başhekimi Prof. Dr. Namık Yaşar Özbek, Kalp Damar Hastanemizin Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Ali Özatik ve Koordinatör Başhekimimiz Prof. Dr. Levent Öztürk’ün açılış konuşmalarıyla başladı.
Koordinatör Başhekimimiz Prof. Dr. Levent Öztürk, özellikle ameliyat öncesinde hastaların “penisilin alerjim var” şeklindeki beyanlarının çoğu zaman test edilmeden dosyaya işlendiğini, bunun da tedavi seçeneklerini ciddi biçimde kısıtladığını ifade etti. Yanlış etiketlerin hekimleri daha pahalı, yan etkisi yüksek ve etkinliği daha düşük ilaçlara yönlendirdiğini belirten Öztürk, doğru tanının hem maliyet hem de hasta güvenliği açısından kritik rol oynadığını vurguladı.
Ardından söz alan Prof. Dr. Namık Yaşar Özbek, penisilinin 1928 yılında keşfiyle tıp tarihinde bir devrim yarattığını hatırlatarak, milyonlarca hayat kurtaran bu antibiyotiğin hâlâ en sık kullanılan ilaçlardan biri olduğunu söyledi. Ancak yanlış tanıların çok yüksek oranda görüldüğünü belirten Özbek, gerçek alerjisi olan hastaların doğru ayırt edilmesi gerektiğini ve bu toplantının bu açıdan büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Prof. Dr. Mehmet Ali Özatik ise penisilin alerjisinin hekimlerin meslek hayatları boyunca sık karşılaştıkları ve kimi zaman ölümcül sonuçlara yol açabilen bir tablo olduğunu ifade etti. Geçmişte acil serviste yaşanan bir vakayı paylaşan Özatik, penisilin sonrası gelişen ağır bir anafilaksi nedeniyle bir meslektaşın kaybedildiğini ve bu olayın penisilin alerjisinin ne denli ciddi bir risk oluşturduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Bu nedenle farkındalığı artırmaya yönelik toplantıların çok değerli olduğunu vurguladı.
Bilimsel oturumlar, Prof. Dr. Emine Dibek Mısırlıoğlu ve Prof. Dr. Şadan Soyyiğit başkanlığında gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Şadan Soyyiğit, yanlış “penisilin alerjisi” etiketinin hem hekimler hem de hastalar için tedavi süreçlerini zorlaştırdığını, doğru yönlendirmenin ve uzman değerlendirmelerinin bu noktada büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Prof. Dr. Emine Dibek Mısırlıoğlu ise dünya genelinde penislin alerjisi olduğunu beyan eden her 10 kişiden yalnızca 1’inde gerçek alerji bulunduğunu, yanlış etiketleme nedeniyle gereksiz ilaç kısıtlamalarının ortaya çıktığını ve bunun da daha maliyetli, daha riskli antibiyotiklerin kullanımına yol açarak direnç sorununu artırdığını belirtti.
Sunumlarda ise; Doç. Dr. Özge Yılmaz Topal, “Penisilin Alerjisinde Patofizyolojik Mekanizmalar ve Sınıflama” başlıklı konuşmasında alerjik reaksiyonların temel mekanizmalarını ele aldı. Doç. Dr. Zeynep Şengül Emeksiz, “Olgu Senaryoları ile Penisilin Alerjisine Yaklaşım” sunumunda günlük pratikte karşılaşılan hasta örneklerini tartıştı. Uzm. Dr. Begüm Görgülü Akın ise “Yanlış Penisilin Alerjisi Etiketi” konulu sunumunda, yanlış tanıların hasta tedavisini nasıl olumsuz etkilediğini ve antibiyotik kullanımını nasıl kısıtladığını anlattı.
Sunumların ardından düzenlenen tartışma bölümünde katılımcılar soru-cevaplarla bilgilerini pekiştirme fırsatı buldu. Etkinlik, penisilin alerjisinde doğru tanı ve yönetim stratejilerinin önemini bir kez daha ortaya koyarak, hem sağlık profesyonellerinin bilgi düzeyini artırdı hem de toplumsal farkındalığa katkı sağladı.