Ankara Şehir Hastanemiz İç Hastalıkları Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. İhsan Ateş, Covid-19 tedavisi gören bir hastanın hastanede kaldığı 20 gün boyunca yakınlarına maske, mesafe ve hijyen uyarısı içeren mesaj attığını söyledi.
Ankara Şehir Hastanemiz İç Hastalıkları Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. İhsan Ateş, Türkiye'de coronavirüs vakasının görüldüğü Mart ayından itibaren salgınla mücadelede hastaların tedavisinde yer alıyor. Doç. Dr. İhsan Ateş, hem bir hekim olarak hem de bir baba olarak bu süreçte yaşadıklarını anlattı.
Coronavirüs hastalarının tedavisi için uzun süre hastanede kaldığını bu nedenle mart ayı sonunda kendi evinden ayrıldığını dile getiren Doç. Dr. İhsan Ateş, "Eve bulaş götürmemek adına farklı bir eve çıktım. İki çocuğum, annem, babam onlara bulaştırmamak için 2,5 ay eve dönmedim. Haftada bir gün uzaktan görüştüm. 2,5 ayın sonunda, mayıs sonunda vakalar azalmaya başladığında eve geri döndüm. Eve geri döndüğümde çocuğumla beni duygulandıran bir hadise yaşadım. Oğlum 5 yaşında, 'Baba artık bizimle mi yaşayacaksın?' dedi. Bu beni gerçekten çok etkiledi." ifadelerini kullandı.
Coronavirüs enfeksiyonuna maruz kalan hastaların hem ruhsal hem de fiziki anlamda ciddi etkilendiklerine dikkati çeken Doç. Dr. İhsan Ateş, "Bizim başımızdan geçen kişisel hadiseler bu işteki motivasyonumuzu, gayretimizi tüketmedi. Her gün, her canda motivasyonumuz, gayretimiz tekrar arttı. İnşallah böyle de devam edecek." dedi.
Doç. Dr. Ateş, uzun süre ayrı kaldığı çocuklarıyla tekrar bir araya geldiğini, birlikte olduklarında da yine mesafeye dikkat ettiğini dile getirerek, "Çocuklarla birlikteyim ama çok geç gidiyorum. Gittiğimde uyuyorlar. Bazen 2-3 gün görmediğim oluyor. Eve geldiğimde yine uyuyorlar. Hastaneye geldiğimiz zaman farklı bir formayla geliyorum. Burada formayı değiştiriyorum. Eve gittiğimde temizliği sağladıktan sonra çocuklarla oluyorum. Orada da mümkün olduğunca mesafeye de dikkat ediyorum." diye konuştu.
"5 bin hasta gözümüzün önünden geçmiş"
Coronavirüs salgınıyla mücadelede çok sayıda hastanın tedavisinde yer aldığını ve bu süreçte birçok olaya da tanıklık ettiğini aktaran Doç. Dr. İhsan Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ankara Şehir Hastanemiz, kulelerden oluşuyor. Bizim kulemizde aktif olarak iki kule tamamen coronavirüse izole edilmiş şekilde hizmet veriyor. Biz genel hastane kulesinde çalışıyoruz. Yaklaşık 650 hasta yatıyor. Coronavirüsün başından itibaren düşündüğünüzde 5 bin hasta gözünüzün önünden geçmiş. Hepsi farklı bir hikaye, farklı bir anı bırakıyor. Bazen hafif semptomları olup yatırdığımız hastalara önlemleri, tedaviyi anlattığımızda ilk başlarda durumu çok önemsemiyorlar. Takipte hastalığın ilerlediğini gördükleri zaman hastalar, bu virüsün yayılmaması için elinden gelenleri yapıyorlar."
"Hastalarla aramızdaki duygusal bağ çok fazla ve farklı"
Doç. Dr. İhsan Ateş, takibini yaptığı hastalardan birinin tedavisi esnasında yaşananları ise şöyle aktardı:
"Bir hasta, her gün telefon rehberindeki bütün yakınlarına, eşine, dostuna mesaj atıyor. 'Mesafeye, maskeye, hijyene dikkat edin. Ben şu anda çok kötüyüm. Nefes alamıyorum, oturamıyorum, gezemiyorum. Her şeyi yatakta uzanmış bir şekilde yapıyorum.' Bunu her gün, her sabah hastanedeki 20 gün telefon rehberindeki bütün yakınlarına duyurdu. O hasta demek ki çok sıkıntılı bir süreçte. Biz hastaları izole ediyoruz. Yakınlarını yanlarına almıyoruz. Hem doktoru, yakını, evladı oluyoruz yeri gelince. Duygusal bir bağ oluşuyor. Doktorluk hayatıma baktığım zaman hastalarımla hep empati yapmışımdır. Bu coronavirüs sürecinde hastalarla aramızdaki duygusal bağ daha önce yıllardan çok daha fazla ve farklı."
"Tedbirleri bireye indirmezsek pandeminin önüne geçemeyiz"
Doç. Dr. İhsan Ateş, tüm dünyada coronavirüs enfeksiyonunun halen devam ettiğini belirterek şu uyarıları yaptı:
"Ne zamanki çok yakınından biri bu işle muzdarip olduktan sonra bu işin önemini anlamaya başlıyor. Bu hastalığın tedavisi hali hazırda yok. Aşı çalışmaları hızla devam ediyor. Hem toplumsal hem bireysel anlamda tedbirleri sıkı bir şekilde uygulamak hepimizin boynunun borcu. Bu işi bireye kadar indirmezsek pandeminin önüne geçemeyiz. Bu sorumluluğu kendimize bir vazife edinmeliyiz. Yapılacak şey çok kolay. Maskemizi takmak, her alanda mesafeye dikkat etmek temizlik ve hijyen kuralını yaşam tarzı haline getirmemiz lazım. Bunu uyguladığımız zaman bu salgını çok kolay bir şekilde engelleyebiliriz."