Deprem Bölgesinde Görev Alan Hemşirelerimizin Anıları
31 Mayıs 2023

Deprem Bölgesinde Görev Alan Hemşirelerimizin Anıları.png


Deprem Bölgesinde Görev Alan Hemşirelerimizin Anıları

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Ankara Bilkent Şehir Hastanemizde görevli hemşireler gönüllü olarak deprem bölgesinde görev aldı.

Deprem bölgesine giden Ankara Bilkent Şehir Hastanemiz Kadın Doğum Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Gönül Tozlu depremin hemen ardından gittikleri bölgede yaşadıklarını şöyle aktardı. Gider gitmez hastanenin doğum için tüm eksik ne varsa tespit ettik ve gerekli tüm organizasyonlarını, eksikleri giderdik. Günlük 15- 20 arasında doğumumuz oluyordu doğum hanemiz ciddi bir şekilde aktif çalışıyordu. Yeni ünitemizde doğan çocuklarımızda bebeklerimiz vardı. Yeni doğan ünitesi hekimi de Bilkent Şehir hastanemizdendi. Bebeklerimizin gerçekten anneleri hasta olanlar vardı. Ama bebeklerimize yani her bebek bizim için evlattı, onlar bize emanetti. Onlara baktığımızda insan hayatın bir an değişebileceğini düşünüyor. Bebeklerini soran anne, soramayan anne de vardı.

Onlarla beraber yabancı uyruklu bir çocuk vardı, ailesini bulamamıştık. Daha sonra devletin yetkili makamları ile irtibata geçerek aileyi bulmuştuk. O da çok güzeldi. Özellikle müdür yardımcılığı yapan Kahraman Maraş’ın müdürü bizimle beraber sakin otururken abla ben ağlayabilirmiyim demişti.. Çünkü çok yakınlarını kaybetmişti. Acısını içine atmış. O beni çok etkilemişti.

Deprem bölgesine giden Ankara Bilkent Şehir Hastanemizin Koroner Anjiyografi Bölümü Anjiografi hemşiresi Cumali Oruç ise anılarını ise şöyle aktardı.

Bir yandan korkuyoruz, bir yandan ne yapacağımızı düşünüyoruz. Çok kötü şeyler yaşadık. Salı günü orda çalışmaya başladık. Antakya’dayız, acil ekipleri ile birlikte elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, çadırdan çadıra geçiyoruz. Ekipler bizi 2 saat te bir değiştiriyordu. Mesela uyumaya dinlenmeye geçiyoruz ama insanların feryadından seslerinden uyumak mümkün değildi.

UMKE ceketli bir beyefendi vardı. Benim Samandağı ilçesine gitmem lazımdı dedim Bana gel bakalım dedi. Ben Hatay İl Sağlık Müdürüyüm dedi. Allah karşıma çıkardı. Gerçekten yanında da Tekirdağ İl Sağlık Müdürümüz vardı. İsmi mi aldılar, biz seni arayacağız dediler. Sağolsunlar 1 saat sonra beni ardılar yönlendirdiler, bir otobüs ile Samandağa yola çıktım, yollar çok kötüydü. Benim zaten ailem orda aklım orda bir yandan da insanlara yardım etmeye çalışıyorsunuz, her yerden yardım çığlıkları yükseliyor. Çocukluğumun geçtiği, sonuçta 20 küsür yılımın geçtiği memleketim etrafa bakıyorum, yürüdüğüm yolda halamın evi yıkılmış ilerde başka birinin evi yıkılmış tanıyamıyorsunuz. Yardım çığlıkları her yerde. En azından ailemden daha önce haber almıştım onlara doğru gittim. Akşam 22:30 sularında evimizin sokağında yoldan kız kardeşime anneme seslenerek onlara ulaştım sarıldık, ağlaştık.

Antakya sahra hastanesinde çalışırken bir çocuk geldi sedyenin üzerinde abi benim gözümü temizler misin dedi. Gözüne baktım, gözünde moloz parçaları geçmişti gözüne kan akmıştı, kan artık kurumuş gözünü yanlarına doğru akmış gözün yan tarafından. Göremiyorum abi dedi, gözümü açamıyorum abi dedi. Tamam ben senin gözünü temizleyeceğim dedim merak etme göreceksin dedim ama ona daha sonra hiç göremeyeceksin diyemedim. Onu hiç unutamadım, unutamıyorum.

Komşumuzun saniyeler ile kurtulup eşi ve çocuğunun enkaz altında kalan komşumuzun her 2-3 dakikada bir gidip, eşine ben buradayım seni bırakmadım demesi onlar aklıma geliyor onları hatırlıyorum. Ama şunu da unutamıyorum insanların kenetlenmesini de unutamıyorum ben. Çünkü biz öyle bir milletiz ki gerçekten hiç kimseyi kötü zamanda hiç kimseyi ayırt etmeden birbirimize öyle kadar bağlanabiliyoruz ki, Allah bunu her zaman daim etsin.

Samandağı’na yanımda pansuman çantası ile gitmiştim ilk pansumanı da babama yapmıştım, ayağı kesilmişti. Daha sonra gördüğüm pansuman ihtiyacı olan inşalara yardım etmeye çalıştım.

Deprem bölgesinde gönüllü görev yapan yoğun bakım hemşiresi Yeter Yılmaz Meydaneri de şunları anlattı; 7 senedir UMKE gönüllüsü sağlık çalışanıyım. Benim hiç unutamadığım anım şöyle birçok eks olan kişi gördüm. Bu kadar eks’i bir arada görmemiştim. 12 yıldır yoğun bakım hemşiresiyim ona rağmen bu kadar eks olan kişiyi görmedim. Bu beni çok etkiledi. Daha fazla iş yapabilirdik hep bunu düşündük yapamadık, çünkü hava şartları olsun, ulaşım şekli olsun bunu sağlayamadık. O da beni çok etkiledi. En çok etkilendiğim olayda enkaza girdiğimiz zaman, biz canlı diye ümit ederek girmiştik tabiki herkesi ümit ederek girmiştik. Anneyle sarılı bir çocuk eks şeklinde bulduk hayatlarını kaybetmişlerdi. Onları çıkartırken yakınları ile göz göze geldik o anı hiç unutamıyorum dedi.

deprem bölgesine giden hemşireler.jpg