Sigarayı Bırakmak Kalp Krizi Riskini Neredeyse Sıfıra İndiriyor
Ankara Şehir Hastanemiz Göğüs Hastalıkları Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlumuz Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, "Sigarayı bırakan kişinin 3-4 yıl sonra kalp krizi riski neredeyse sıfıra iniyor. O yüzden, sigarayı bırakmak önemli bir şey" dedi.
Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, 31 Mayıs Dünya Tütünsüzlük Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütünün bu yıl için "sigara bırakma desteği" temasını belirlediğini, bu kapsamda kendilerinin de sigara bırakma polikliniklerinde hastalara gerekli desteği verdiklerini söyledi.
Sigaranın, akciğer, mesane, gırtlak kanseri, KOAH hastalığı, felç gibi pek çok hastalığa sebep olduğunu belirten Karalezli, bunun yanında tepeden tırnağa tüm organlara zarar verdiğini vurguladı.
Sigarayı bırakmanın önemine işaret eden Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, "Sigarayı bırakan kişinin 3-4 yıl sonra kalp krizi riski neredeyse sıfıra iniyor. O yüzden, sigarayı bırakmak önemli bir şey. Bazen görüyoruz, kalp krizi geçirmiş, bypass olmuş ya da stent takılmış ama hasta hala sigara içmeye devam ediyor, bunlarda ölüm oranının artmış olduğunu gösteren pek çok çalışma var." değerlendirmesinde bulundu.
"KISA SÜRELİ SİGARA İÇMENİN BİLE ORGANLAR ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİLERİ OLABİLİYOR"
Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, sigarayı bırakan kişinin KOAH, kanser gibi hastalıklara yakalanma riskinin yüzde 50 veya daha fazla oranda azaldığını ancak hiçbir zaman sıfıra inmediğini ifade etti.
Bu nedenle en önemlisinin sigaraya başlamamak olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, "Sigaraya başladıktan sonra kişi, ne yazık ki er veya geç sigaranın zararlarını görecektir. Çok kısa süreli sigara içmenin bile bazen organlar üzerinde olumsuz etkileri olabiliyor." dedi.
"SİGARA İÇENLERİN KOVİD-19'A YAKALANMA RİSKİNİN ARTTIĞIYLA İLGİLİ VERİLER VAR"
Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, sigara bırakma polikliniklerinde hastaları düzenli olarak takip ettiklerini de anlattı.
Kovid-19 nedeniyle geçen yıl polikliniğin kapalı olduğunu ancak bu yıl mart ayı itibarıyla tekrar açıldığını ifade eden Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda sigara bırakma poliklinikleri oldukça ilgi görüyor. Çünkü, sigara içenlerin Kovid-19 hastalığına yakalanma riskinin arttığı ve hastalığın daha ağır seyrettiğiyle ilgili elimizde birtakım verilerimiz var. Zaten kişinin özellikle KOAH gibi sigarayla bire bir ilişkili bir hastalığı varsa, yine Kovid-19'un çok kötü, hatta ölümcül seyredebildiğini deneyimlerimizle yaşadık, gördük ve pek çok çalışma da bunları destekledi."
Sigara bırakma polikliniğine 2019'da 2 bin 464 kişi müracaat etti.
Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, sigara bırakma polikliniğine yapılan başvurularla ilgili çeşitli sayısal verileri de paylaştı. Geçen seneyi, "ölü yıl" olarak kabul ettiğini ancak 2019'da polikliniklere 2 bin 464 kişi müracaat ettiğini aktaran Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, "Başarı oranımız da yüzde 30 gibi dünya geneliyle aynı düzeyde. Ne yazık ki sigara bırakma oranları hiçbir zaman yüzde 100 başarılı tedaviler değildir. Bu nedenle de kendimizi başarılı addediyoruz." diye konuştu.
Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, geçmişte hastaların ilaçlarını alabilmeleri için toplum sağlığı merkezlerine yönlendirildiğini ancak Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile gerekli ilaçların ikisine hastaneden ulaşılabildiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Ayşegül Karalezli ayrıca sigaranın hem çevreye hem de kişinin sağlığına zarar verdiğini sözlerine ekledi.